Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) Başkanı Prof. Dr. Ümit Kervan, Ege Üniversitesi’nin 70. yıl etkinlikleri kapsamında düzenlenen “TÜSEB Projeleri ve Üreten Sağlık Modeli” başlıklı konferansa katıldı. Etkinlik, EÜ Fen Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi ve EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, üniversite üst yönetimi, senato üyeleri, akademisyenler ve öğrencilerin katılımıyla renklendi. Konferans öncesi, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Prof. Dr. Ümit Kervan’ı makamında ağırlayarak, hoş bir karşılamada bulundu.
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, Ege Üniversitesi’nin, “tam akredite, öğrenci odaklı, sağlık temalı bir araştırma üniversitesi” olduğunu vurguladı. “Yaptığımız yayınların yaklaşık yüzde 60’lık bölümünü sağlık temalı yayınlar oluşturuyor. Fen bilimlerinden sosyal bilimlere kadar tüm projelerimizde sağlık temasıyla multidisipliner çalışmalar yapıyoruz. Bunu insan sağlığı adına bir koruyucu hekimlik anlayışı olarak görüyoruz. Biz, Ege Üniversitesi olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin sağlık alanında Ar-Ge mutfağı olma hedefindeyiz” dedi.
Prof. Dr. Budak, ayrıca TÜSEB’in İzmir’de bir merkeze ihtiyaç duyduğunu belirterek, “Ege Üniversitesi olarak kampüsümüzde bu merkez için yer tahsis edebiliriz” ifadelerini kullandı. TÜSEB Başkanı Prof. Dr. Ümit Kervan da bu çağrıya olumlu yanıt vererek, merkezi Ege Üniversitesi bünyesinde kuracaklarını açıkladı.
TÜSEB’in Kapıları Araştırmacılara Açık
TÜSEB’in kurumsal yapısı ve çalışmaları hakkında bilgi veren Prof. Dr. Ümit Kervan, “TÜSEB’in bünyesinde bugüne kadar 9 enstitü kurulmuş durumda. Her enstitünün bir başkanı var. Genom Merkezimiz, evlilik taramalarındaki tüm örnekleri toplarken, nadir hastalıklarla ilgili veriler de toplayarak, bütün genomların ve örneklerin bir merkez altında toplanmasını amaçlıyor. Ayrıca, Yapay Zeka Enstitümüz var ve burada mühendis arkadaşlarımız, kullandığımız yazılımları sağlıyor. Dışarıdan hizmet almadan, araştırmacılara kapılarımız her zaman açık” dedi.
Aynı zamanda, gen analizleri yaparak yeni tanı kitlerinin geliştirilmesi ve tedavi yöntemlerinin oluşturulması üzerine çalışmalar yürüttüklerini belirten Kervan, “Kanser Araştırma Enstitümüz de projelerinize her zaman kapılarını açmaktadır. TÜBİTAK ile iş birliği yaparak, güçlerimizi birleştiriyoruz. Bu iki kurum, birbirini tamamlayıcı unsurlar olarak çalışacak” diye ekledi.
Aşı üretme çalışmalarının geldiği noktaya da değinen Prof. Dr. Kervan, “Sağlık verilerinin tek bir otoritede toplandığı en büyük ülkelerden biri biziz. E-Nabız sistemimiz sayesinde devasa bir veritabanına sahibiz. Yapay Zeka Enstitümüz ile birlikte E-Nabız’daki verileri yeni tıbbi cihazların geliştirilmesinde kullanacağız. Aşı ve Biyoteknolojik Ürün Üretim Merkezimizi yeniden aktif hale getiriyoruz. Bilim adamlarımızla bir araya gelerek ülkemizin hangi aşılara ihtiyaç duyduğunu ve gelecekte hangi aşıların daha stratejik olacağını belirledik” ifadelerini kullandı.
Yerli Tıbbi Cihaz ve İlaç Üretimi Çalışmaları
Ülkenin en fazla harcama yaptığı ürünleri belirleyerek çalışmalar yaptıklarını söyleyen Prof. Dr. Kervan, “TÜSEB olarak, ülkemizin en çok harcama yaptığı 100 tıbbi cihaz ve 100 ilacı belirledik. Bu ürünlerin yerli üretimini gerçekleştirmek adına kapsamlı bir çalışma başlattık. Her bir ürün için hangi üniversitelerin ve özel sektör kuruluşlarının üretim kabiliyeti olduğunu araştırıyoruz. Özellikle en çok dışa bağımlı olduğumuz ürünler arasında yer alan koroner stentler için 9 kişilik bir bilim kurulu oluşturduk. Uzman hocalarımız, mühendislik ekipleriyle bir araya gelerek, Türkiye’de bu stentleri üretebilecek potansiyele sahip yerleri ziyaret ediyorlar. Bu ziyaretlerin sonuçlarına göre uygun üretim noktaları tespit edilerek üretim aşamasına geçilecektir” dedi.
Prof. Dr. Kervan, konuşmasında ayrıca Türkiye Sağlık Hizmetleri Kalite ve Akreditasyon Enstitüsü (TÜSKA) hakkında da bilgi vererek, “Yeni bir kanun yürürlüğe girdi ve artık tüm hastaneler üç yıl içerisinde TÜSKA tarafından akredite edilmek zorunda. Ayrıca laboratuvarlar ve sağlık turizmi yapan merkezleri de akredite edeceğiz. 20 yıl sonra sağlık teknolojileri nerede olacaksa, Türkiye olarak biz de orada olmayı hedefliyoruz. Bunu, üniversite-sanayi-devlet iş birliğini eyleme geçirerek başaracağız” ifadelerini kullandı.
Konferansın sonunda, Prof. Dr. Necdet Budak, Ege Üniversitesi’nin 70. yılı anısına PTT tarafından basılan ilk pulu ve plaketi TÜSEB Başkanı Prof. Dr. Ümit Kervan’a takdim etti.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı