Muğla Büyükşehir Belediyesi MUSKİ Genel Müdürlüğü, içme suyu kaynaklarının azalması ve suyun tasarruflu kullanımı amacıyla önemli bir çalışmaya imza attı. “İklim Değişikliğine Uyumda Uluslararası Susuz Peyzaj” çalıştayı, alanında uzman isimlerin katılımıyla Türkan Saylan Çağdaş Yaşam Merkezi’nde gerçekleştirilmeye başlandı. Çalıştay, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın açılış konuşması ile başladı.
Meral Oğuz Bol: “Farkındalık Oluşturmayı Amaçlayan İlk Olma Özelliği Taşıyan Bu Çalıştay”
Muğla Serbest Mimarlar Derneği Başkanı Meral Oğuz Bol, çalıştayın önemine değinerek, “Bugün burada sadece Muğla’nın değil, ülkemizin ve dünyanın geleceği için büyük bir öneme sahip bir çalıştay yapmanın heyecanını yaşıyoruz. Bu uluslararası çalıştay, hem bir farkındalık hareketi hem de çözüm odaklı adımların atılacağı sürdürülebilir bir platform olmayı hedefliyor. Muğla, yaz ve kış nüfusu olarak farklılık gösteren önemli turizm merkezlerinden biri olmakla birlikte hızlı yapılaşma ve yüksek emlak değeri ile dikkat çekiyor. Amacımız, ülke genelinde peyzaj konusunda öncü olmak ve bu konuda yaygınlaştırmaktır. Susuz peyzaj, ekosistemi korur ve sürdürülebilir yeşil alanlar oluşturur. Kuraklığın arttığı bölgelerde susuz peyzaj uygulamaları büyük önem taşımaktadır. İlk olma özelliği taşıyan bu çalıştay, farkındalık oluşturmayı amaçlayan bir platformdur. Hedefimiz, bu etkinliği geleneksel hale getirerek her yıl daha da genişletmek ve federasyonumuz çatısı altındaki tüm serbest mimarlar dernekleri ile işbirliği yaparak daha büyük adımlar atmaktır. Amacımız sadece fikirlerin konuşulduğu bir ortam yaratmakla kalmayıp, aynı zamanda uygulama ve projelerin şekillendiği bir platform oluşturmaktır.” şeklinde konuştu.
Yılmaz Şengül: “Muğla Olağanüstü Kuraklık Bölgesi”
MUSKİ Genel Müdürü Yılmaz Şengül, iklim değişikliği ile etkin mücadele kapsamında yatırım programlarını ele aldıklarını belirterek, “2024 yılında, Paris İklim Anlaşması ile belirlenen sanayi öncesi seviyeye göre 1,5°C’lik sınıra ulaştık. Başkanımızın da açıkladığı üzere, Muğla olağanüstü kuraklık bölgesi. Günümüzde iklim krizi çok boyutlu sonuçlar doğuruyor. Bu çok boyutlu kırılganlık, uzmanlıkların iş birliğini zorunlu kılıyor. Bizler Muğla’da, Başkanımızın liderliğinde bu iş birliğine katkı sağlamaya devam ediyoruz. MUSKİ olarak, yatırım programlarımızı iklim değişikliği ile etkin mücadele kapsamında değerlendiriyoruz. Suya erişim, her şeyden önce bir haktır. Kaynaklarımızın azalması ve kuraklık gibi sorunların yanı sıra temiz suya ulaşımda bekleyen problemler de bizim için önemlidir. Bu çerçevede, bilimsel verilerin rehberliğinde alanında uzman ekiplerle birlikte her konuyu yerinde incelemek bizim görevimiz.” dedi.
Yılmaz Şengül: “Menteşe ve Ortaca’daki Su Kesintilerini Ortadan Kaldırdık”
Genel Müdür Şengül, “Dünya Kenti Muğla hedefi doğrultusunda Başkanımızın talimatı ile gerçekleştirdiğimiz birkaç uygulamayı paylaşmak isterim. İlk etapta bütçemizi yüzde 70 oranında artırdık; böylece yatırım bütçemizi iki katına çıkartmış olduk. Menteşe ve Ortaca’daki su kesintilerini ortadan kaldırdık. Bodrum’daki su kesinti oranını geçen yıla oranla yüzde 70 oranında azalttık. Bunun yanı sıra Bodrum’daki hat değişimleri ve hidrolik düzenlemelerimiz bu yılda devam etmektedir. Arızalara ortalama müdahale süremizi 1.5 saatten 45 dakikaya indirmiş bulunmaktayız. Bozburun Yarımadası İçme Suyu Projesi ile yarımadadaki 6 mahallenin suya erişimini sağladık. Sürdürülebilirlik ilkesi gereğince Denizova’da 5 megavat kurulu gücünde güneş enerjisi santralini devreye aldık. Bu sayede sadece 7 ayda 9 bin 500 ailenin 9 bin 500 kg karbon emisyonunu engellemiş olduk. Yaklaşık 20 milyon TL’lik elektrik enerjisi üretmiş olduk. 2025 yılı ve sonrasında uygulamaları iyileştirmek ve geliştirmek üzere çalışmalarımız devam edecektir.” diye konuştu.
Abdoulaye Sene: “Su Güvenliğini Sağlamak İçin İşbirliğini Arttırmalıyız”
Dünya Su Forumu Başkanı Abdoulaye Sene, su krizine karşı uluslararası ve bölgesel çözümlerin önemine vurgu yaparak, “Su krizini önlemek için uluslararası çözümlerin yanı sıra bölgesel çözümler üretmek de oldukça önemlidir. İklim krizi, su ve suyun çevresindeki faktörleri etkiliyor. Bu nedenle, küresel ölçekte su döngüsünü sağlamak kritik bir öneme sahip. Su güvenliğini sağlamak için ulusal ve uluslararası işbirliğini artırmalıyız. Başarılı olmak istiyorsak, aktif bir planlama ile birlikte çalışmalıyız. Ancak bu şekilde su güvenliği ve su dirençliliğini sağlayabiliriz.” dedi.
Başkan Aras: “Doğa Varsa Biz Varız, Doğa Yoksa Biz Yokuz”
Muğla’nın su krizinden en fazla etkilenen bölgeler arasında bulunduğunu kaydeden Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, “Serbest Mimarlar Derneğimiz bizi ziyarete geldiğinde ilk konuştuğumuz sorun su kriziydi. Projeleri olduğunu duyduk ve birlikte çalışma kararı aldık. Su krizinin etkilerini en fazla yaşayan bölgelerden birisiyiz. Beklenmeyen iklim değişikliklerinin yaşandığı bir coğrafyada yaşıyoruz. İklim değişikliğinin küresel boyutlarını azaltamayız, ama atacağımız adımlarla önemli etkiler yaratabiliriz. Önümüzde çok büyük tehditler var. Su krizi, aslında tamamen siyasi ve küresel bir meseledir. Paris İklim Antlaşmasını bile ülke olarak çok yeni imzaladık. İklim krizini reddetmek mantıklı bir yaklaşım değildir. Özellikle sanayinin getirdiği olumsuzlukların denizleri, atmosferi, toprakları ne hale getirdiğini kısacık ömrümüzde gördük. Tüm doğal kaynaklarımız zarar gördü. İnsan kendini dünyanın sahibi olarak görüyor; ancak bu yanlış bir yaklaşım. Biz doğanın bir parçasıyız. Öncelikle bakış açımızı değiştirmeliyiz. Doğa varsa biz varız, doğa yoksa biz yokuz.” dedi.
Başkan Aras: “Bu Toplantı Muğla’da Bir İlk”
Daha çevreci çözümler bulmak zorunda olduklarını ifade eden Başkan Aras, “Bu toplantı Muğla’da bir ilktir. MUSKİ ve Büyükşehir olarak daha önemli konuları masaya yatıracağız. Muğla’mızdaki kuraklığa bakarsanız, geçtiğimiz yıl en kurak il olarak belirlendi. Su arzı konusunda ciddi sıkıntılarımız var. Sadece su kaynaklarına bağlı değil, suyu ulaştırırken kullandığımız hatların da önemli bir etkisi var. Muğla’mızda kayıp kaçak oranı yüzde 50’nin üzerinde. Bulduğumuz suyun yarısı yolda kayboluyor. Suyu sağlıklı bir şekilde ulaştıramıyoruz. Bununla ilgili çalışmaları da sürdürüyoruz. Yeraltı sularımız yüzde 20 azaldı. Sürekli yeraltı suyunu kullandığımızda tuzlanma oranı artıyor ve yeraltı suları tahrip oluyor. Denizden arıtmayı devreye sokmalıyız. Kıyılardaki tesislerin bazıları denizden arıtarak kullanıyor. Bununla ilgili bakanlığımız bir mevzuat ortaya koymadı. Bu durumda kontrolsüz kullanımdan dolayı tahribata neden oluyor. Tabi ki tüm yöntemlerin olumsuz sonuçları var. Bilimin bize tavsiyesi, ‘en az zararı olan budur’ diye yönlendirmesi gerekiyor. Yerel yönetimler, hızlı ihtiyaçtan dolayı en kısa çözümü bulmaya çalışacak. Doğru bir yol haritası konulursa, biz de onu uygularız. Kayıp kaçakla mücadeleyi devreye sokmak zorundayız. Sadece belediye açısından değil, bölgemiz büyük bir göç alıyor. Hızlı yapılaşma, peyzaj alanlarına ihtiyaç duyuyor ve sonuçta oralar sulanırken yüksek miktarda ciddi bir su kaybına neden olmaktadır.” diye ekledi.
Başkan Aras: “Su Problemi Sadece Yerel Yönetimlerin Başa Çıkabileceği Bir Konu Değil”
İklim krizinin sadece yerel yönetimlerin başa çıkabileceği bir konu olmadığını vurgulayan Başkan Aras, “Daha doğal peyzaj bitkilerini kullanmak zorundayız. İklim krizi sadece yerel yönetimlerin başa çıkabileceği bir konu değildir. Hep beraber çalışmak zorundayız. Su problemi ayrıca jeopolitik bir konudur. Su savaşları ile karşı karşıya kalacağımız teorileri söyleniyor. Su, temel kaynaklarımızdan biridir. Kanalizasyon ve atık suyun geri dönüşümünün de önemli bir nokta olduğunu biliyoruz. Yapılan yatırımlara rağmen eksiğimiz var. Şu anda Cumhurbaşkanlığımızın onayında olan bir 62,5 milyonluk kredimiz var. Bu tamamen kayıp kaçak önlenmesi ile ilgilidir. Yurtdışı kredileri ve İlbank ile yatırımları planlıyoruz. Su eksikliğinin nedenlerinden biri de 1 milyon nüfuslu Muğla’ya 10 milyon turistin gelmesidir. 10 milyonluk su kaynağı yaratmak zorundayız.” ifadelerini kullandı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
