İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden Tsunami Tehlike Analizi ve Önlemleri

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden Tsunami Tehlike Analizi

Türkiye’nin en kapsamlı deprem araştırma ve risk azaltma projelerini yürüten İzmir Büyükşehir Belediyesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden akademisyenlerin katkılarıyla İzmir kıyılarında tsunamiye karşı tehlike analizi modellemesi geliştirdi. Bu çerçevede, İzmir’in 600 kilometrelik kıyı şeridi ve bu kıyıya bitişik ilçeler detaylı bir şekilde incelenerek haritalandırıldı. Elde edilen veriler doğrultusunda, hem vatandaşların olası tsunami olaylarına karşı tahliye edilmesi hem de gerekli diğer önlemlerin alınması için kapsamlı bir çalışma yürütülecek.

Ege Denizi’nde son zamanlarda meydana gelen depremler, İzmir’de tsunami riskinin yeniden gündeme gelmesine yol açtı. Deprem Master Planı için gerekli olan yapı envanteri, depremsellik-tsunami araştırması ve mikrobölgeleme etüt çalışmalarını devam ettiren İzmir Büyükşehir Belediyesi, Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner liderliğindeki 10 akademisyenle birlikte tsunami olaylarına karşı tehlike analizi modellemesini tamamladı. Bu çalışmayla, İzmir’in 600 kilometrelik kıyı şeridi ve kıyıya yakın tüm ilçeler için olası tsunami baskınları hesaplanıp modelleme yapıldı. Elde edilen tüm veriler ışığında, vatandaşların tahliye edilmesi için haritalandırma yapılacak ve kaçış yollarını gösteren tabelalar hazırlanacaktır. Ayrıca, diğer önlemler de masaya yatırılacaktır.

Veri Tabanı Oluşturuldu, Modelleme Gerçekleştirildi

Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kıyı alanlarında olası tsunami olaylarına karşı tehlike analizlerini tamamladıklarını belirterek şu bilgileri paylaştı: “Öncelikle tsunami oluşturabilecek kaynak mekanizmalarının ve etki alanındaki tesislerin belirlendiği bir veri tabanı oluşturduk. Ardından bu kaynakları göz önünde bulundurarak tsunami modellemesini gerçekleştirdik. Tsunami dalgalarının karadaki ilerleyişi, akım derinlikleri ve tehlike dağılımları ortaya kondu. Son olarak baskın haritalarımızı elde ettik.”

Tsunami Riskine Dair Tüm Bilgiler Mevcut

Eylem Ulutaş Ayatar, “İzmir olarak hem deprem hem de tsunami açısından bir risk altında olduğumuzu söyleyebilirim. Ancak asıl önemli olan bu riski tanımlamak ve buna karşı önlem almaktır” dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak, bu bilgiler ışığında çalışmalarına devam ettiklerini vurgulayan Ayatar, “Bu aşamadan sonra hem vatandaşları bilgilendirmek için tabelalar hazırlanacak hem de yapısal ya da yapısal olmayan önlemler üzerine çalışmalar yapılacaktır” dedi.

İzmir’in Kıyıları Mercek Altında

Çalışmanın yürütücüsü Orta Doğu Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Kıyı ve Deniz Mühendisliği Dalı emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner, İzmir için modelleme ağırlıklı bir tsunami tehlike analizi gerçekleştirdiklerini ifade etti. İzmir’in 600 kilometrelik kıyı şeridi üzerinde çalıştıklarını ve denize bitişik tüm ilçeler için olası tsunami baskınlarının hesaplamalarını yaptıklarını belirten Yalçıner, “Bunu gerçekleştirmek için çok sağlıklı bir veri tabanı oluşturmamız gerekti. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile iş birliği içerisinde ayrıntılı ve yüksek çözünürlüklü batimetri ve topografik veri tabanı hazırlandı. Denizdeki fayların tsunami oluşturma potansiyellerine ve özelliklerine göre kıyılardaki baskın alanların hesaplamaları yapıldı. Her bir ilçe için olası baskın alanları haritalanmış olarak ortaya kondu” dedi.

Tahliye Haritaları ve Kaçış Yolları

Çalışma kapsamında, elde edilen haritalar üzerinden tsunami etkisi beklenen yerlerde etki azaltıcı yapısal önlemler incelendi. Bu bağlamda, kıyılara bazı yapıların yerleştirilip yerleştirilemeyeceği, bu yapıların maliyetleri ve performansları gibi konular detaylı bir şekilde değerlendirildi. Yalçıner, “İnsanların tsunami etkisine karşı neler yapabileceği konusunda farkındalık artırma çalışmaları yapılacak ve tsunami kıyılara ulaştığında baskın yaşanacak bölgelerden nasıl tahliye olacağına dair haritalar oluşturulacak. Tahliye haritalarına bağlı olarak kıyılarda bilgi panoları ve kaçış yollarını gösteren tabelalar hazırlanacak” ifadelerini kullandı.

İzmir Örnek Olacak

İzmir’de yapılan çalışmanın benzeri İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Marmara kıyılarındaki ilçeler için tamamlandığını belirten Yalçıner, “O çalışma, UNESCO tarafından önemli bir çalışma olarak gösterildi. Bu kez aynı çalışma İzmir’in 600 kilometrelik kıyı şeridinde gerçekleştirildi. Bundan sonraki adımları da İzmir Büyükşehir Belediyesi ile iş birliği içerisinde yürüteceğiz. İstanbul, İzmir’e örnek oldu; İzmir de sadece diğer illerimize değil, dünya genelindeki şehirlere örnek olacaktır. ‘Tsunamiye Hazır Kentler’ arasında yer almak için UNESCO’nun şartlarını adım adım sağlama yolunda önemli mesafeler kat ettik. Kalan kısmı da tamamlayacağız” şeklinde konuştu.

30 Metreleri Aşan Tsunami Olayları Ege Denizi’nde Olmaz

Yalçıner, İzmir’de tsunami açısından en riskli bölgelerin kıyıya yakın ve düşük kotlu alanlar olduğunu, bu alanlarda da yerleşimin olmadığını ifade etti. “Çok sayıda insanın yaşadığı Alsancak gibi bölgelerde tahliye yolları için tabelalar hazırlanacak. Vatandaşların bu tabelaların farkında olması son derece önemlidir. Okyanuslarda, Japonya’da yaşandığı gibi 30 metreyi aşan tsunami olayları Ege kıyılarında görülmez. Ege Denizi, okyanuslara göre daha sığdır. Oluşacak 7’den büyük depremler ya da başka olaylar tsunami yaratabilir. Bu olaylarda İzmir kıyılarına dalganın ulaşması için bir süre gerekir. Türkiye’de erken uyarı sistemi kurulmuş durumda ve Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Merkezi tarafından yürütülmektedir. Tsunami olaylarına karşı UNESCO ile bağlantılı çalışan Kandilli Rasathanesi, uyarı mesajlarını veriyor. Haber geldikten sonra tsunami yaklaşana kadar kıyılardan uzaklaşmak mümkündür” dedi.

Dalganın hızının insanın koşma hızından fazla olduğunu belirten Yalçıner, bu nedenle beklemeden uzaklaşmanın gerektiğini vurguladı. Yalçıner, “Bir kaptan denizdeyse 50 metreden derin suya gitmelidir. Tsunaminin en belirgin habercisi, denizin yavaş yavaş çekilmesidir” şeklinde konuştu.

Olası Volkanik Patlamalarda Tsunami Riskine Dikkat

Son günlerde Ege Denizi’nde meydana gelen depremler ve olası volkanik patlama ihtimali üzerine de değerlendirmelerde bulunan Yalçıner, “Ege Denizi’nde 2000’i geçen depremler yaşanıyor. Bu depremler büyük bir depremin öncüleri olabilir. Bu depremler bir etki yaratmayabilir; ancak denizaltı volkanlarının patlaması durumunda tsunami oluşabilir. Yola çıkan tsunami, Ege Denizi’nde dolaşıp bizim kıyılarımıza gelebilir. Tüm bu alternatifleri değerlendirerek bu durumun da modellemesini gerçekleştirdik. İzmir kıyılarının bu olaylarda oluşabilecek tsunamiye karşı riskli olmadığı sonucuna vardık. Yani İzmir ve kuzeyindeki Türkiye kıyılarına, çıkacak tsunami dalgaları ulaşmayacak ya da ulaşsa da etki bakımından zayıf kalacaktır” dedi.

30 Ekim 2020’de Sisam Adası’nda meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremin ardından Seferihisar Sığacık Mahallesi’nde tsunami yaşanmış, bu olay sonucunda bir kişi yaşamını yitirirken, balıkçı barınağı ve marinada tekneler batmış, sahil şeridindeki ev ve iş yerlerinde de hasar meydana gelmişti.

Kapsamlı Deprem Çalışmaları Devam Ediyor

İzmir Büyükşehir Belediyesi, kenti afetle dirençli hale getirmek, doğayla uyumlu ve güvenli yaşam alanları oluşturmak amacıyla çalışmalarına dört koldan devam etmektedir. Deprem Master Planı için gerekli yapı envanteri, depremsellik-tsunami araştırması ve mikrobölgeleme etüt çalışmaları tamamlandığında, güvenli bir şehir için gerekli veriler elde edilmiş olacaktır. Tüm araştırma sonuçları entegre edilerek deprem etkisinde yapı-zemin etkileşimi en gerçekçi şekilde analiz edilecektir. Deprem tehlike haritası ile yerleşime uygunluk haritaları oluşturulacak ve kıyıları etkileyecek tsunami tehlikesine karşı gerekli önlemler alınacaktır.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, yapı stoku çalışmaları kapsamında Bornova ve Bayraklı’da yaklaşık 100 bin binanın envanterini çıkardı. Bu çalışma ile yapıların deprem sırasındaki davranışları belirlenerek, her bir bina için ayrıntılı bilgi içeren bir kimlik belgesi oluşturuldu. Yapı envanteri çalışmaları 2025 yılı içinde Karşıyaka’da bulunan 22 bin 767 konut için devam edecektir. İzmir il merkezini referans alan 100 kilometre yarıçaplı alanda sürdürülen “İzmir İli Depremsellik Araştırması Projesi” ise ülkemizin en geniş ve kapsamlı deprem araştırma projesi olarak öne çıkmaktadır. Proje tamamlandığında İzmir’in gelecekte karşılaşabileceği deprem büyüklükleri, yapıların etkisi altına alacak deprem ivmesi, depremlerin yüzey faylanması oluşturma riski ve kıyılarda oluşabilecek olası tsunami senaryoları hakkında somut bilgiler elde edilecektir.

Mikrobölgeleme çalışmaları ile İzmir’in zemin yapısı incelenmektedir. 30 Ekim İzmir Depremi’nden en çok etkilenen Bornova baseninin (Bayraklı, Konak, Bornova İlçelerini kapsayan) zemin yapısı ve basen etkisi dahil araştırma özelliklerinin araştırılmasına yönelik çalışmalar hızla devam etmektedir. Bornova mikrobölgeleme çalışması kapsamında 7 bin 12 hektarlık alanda yaklaşık 1500 adet sondaj kuyusu açılmıştır. İlçede yürütülen çalışmalar tamamlanmak üzeredir. Yakın bir zamanda Karşıyaka ilçesinde mikrobölgeleme çalışmaları başlatılacak, diğer 11 merkez ilçede de çalışmaların etaplar halinde tamamlanması hedeflenmektedir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir