Ege Üniversitesi, her yıl düzenlediği geleneksel değerlendirme toplantısını bu yıl da başarıyla gerçekleştirdi. Toplantıda, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, üniversitenin son bir yılını değerlendirerek, geleceğe yönelik vizyonunu ve hedeflerini katılımcılarla paylaştı. Etkinlik, Ege Üniversitesi Prof. Dr. Yusuf Vardar MÖTBE Kültür Merkezinde yapıldı ve üniversitenin üst yönetimi, senato üyeleri, akademik ve idari personel ile öğrencilerin katılımıyla zenginleşti. Toplantının başlangıcında, Ege Üniversitesinin son bir yılına dair hazırlanan bir film katılımcılara izletildi.
Rektör Prof. Dr. Budak, toplantıda yaptığı konuşmada, “Hem öğrencilik dönemimi geçirdiğim hem de akademik kariyerimi sürdürdüğüm bu köklü kurumda, Rektör olarak atandığım günden bu yana, üniversitemizin misyonu doğrultusunda bir kurum geleneği oluşturmayı hedefledim. Ege Üniversitesi Ailesi’nin birliğine özel önem verdim. Ülkemizdeki tek ziraatçi rektör olarak, üniversitemizin nasıl büyük bir başarı çınarına dönüşebileceğini düşündüm. Tarımda en temel faktörler arasında yer alan toprak, su ve iklim unsurlarını göz önünde bulundurdum. Kampüsümüzü toprak, üniversitedeki araştırma kültürünü iklim, her bir öğrencimizi ise bu üniversite ortamında bir fidan olarak gördüm. Öğretim üyelerimizi de bu fidanların büyümesini sağlayan çiftçiler olarak değerlendirdim. Bu metafordan yola çıkarak, ‘Huzurlu Üniversite, Mutlu Çalışanlar, Kaliteli Eğitim, Aydınlık Gelecek’ ilkesi çerçevesinde Yükseköğretimde Ege Modeli’ni uygulamaya koyduk” dedi.
“Kalitemizi Her Alanda Tescillettik”
Prof. Dr. Budak, Ege Üniversitesi ailesi olarak 7 yıl boyunca tek yürek halinde çalıştıklarını belirtti. “Tam 7 yıl önce, üniversitemizin geleceğine yönelik ortak akıl anlayışıyla hareket ettik. Rektörle Akşam Çayları düzenleyerek, tüm akademik ve idari birimlerimizi ziyaret ettik. Eğitim-öğretimde kaliteyi önceliklendiren, araştırma üniversitesi hedefli, öğrenci odaklılık, dijitalleşme ve uluslararasılaşma vizyonunu ortak akılla oluşturarak yol haritamızı belirledik. Projeler geliştirdik. Ege Üniversitesi ailesi olarak tek yürek, tek yumruk olduk. Üniversitemizin ruhuna uygun bir şekilde ortak akılla, hedeflerimizi tek tek gerçekleştirdik. İnandık, çok çalıştık ve başardık. Eğitim-öğretim başta olmak üzere, yürüttüğümüz tüm faaliyetlerin kalite güvencesi altında gerçekleştirilmesine önem verdik. 2017 yılından itibaren akreditasyon seferberliği başlattık. Bu seferberliğin sonucunda, 2023 YÖKAK Kurumsal Akreditasyon Değerlendirme Raporuna göre, üniversitemiz Türkiye’de en fazla akredite programa sahip ikinci üniversite oldu. Program akreditasyonunun yanı sıra, bu yıl ilk kez Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzunda yer alan Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi kapsamında, 29 programımızla birlikte en fazla Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi logosuna sahip ilk 5 üniversiteden biri olduk. İdari iş ve işlemlerimizi, kaynakların etkin kullanımı ve sistemin sürekliliğini sağlamak amacıyla ISO Belgelerini alarak, akademik ve idari işleyişimizi uluslararası normlara göre tescillemiş olduk” diye ekledi.
Akreditasyon çalışmalarının üniversitenin tercih edilebilirliğini de olumlu etkilediğini ifade eden Prof. Dr. Budak, “Eğitim-öğretim programlarımızın akredite olması, Kurumsal Tam Akredite bir üniversite olmamız neticesinde, 2024 Yükseköğretim Kurumları Sınavı Yerleştirme Sonuçlarına göre 11 lisans programımız ve 23 ön lisans programımız, Türkiye genelinde en yüksek puanla öğrenci alan bölümler arasında yer aldı” şeklinde konuştu.
“Kütüphanemiz Önemli Bir Kaynak Merkezi”
Merkez Kütüphaneyi referans bir kaynak üssüne dönüştürdüklerini belirten Prof. Dr. Budak, “Üniversitelerin kütüphaneleri, bilgiye en hızlı ve kolay erişim sağlanan yerlerdir. Kütüphanemizdeki kaynak sayısı bu anlamda oldukça güçlendi. Son 7 yılda veri tabanı sayımız 62’den 141’e, elektronik kaynak sayımız 226 binden 7 milyona, toplam kaynak sayımız da 490 binden yaklaşık 8 milyona yükseldi. Kütüphane Dokümantasyon Daire Başkanlığımız bünyesinde, ücretsiz açık erişimli dergilerde yayın desteği sağlıyoruz. Abonesi olduğumuz veri tabanları ile yapılan anlaşmalar sonucunda, açık erişimli dergilerde yayın yapmak isteyen akademisyenlerimiz, makale işlem ücreti ödemeden yayın yapabilmektedir. Bu kapsamda son 2 yılda 143 yayın yapıldı ve 286 bin dolar destek sağlandı. Öğretim elemanlarımızın SCI, SSCI ve AHCI endeksli dergilerde yayın yapmalarını kolaylaştırmak adına 2020 yılında sunduğumuz proofreading hizmetini, 2025 yılına kadar devam ettireceğiz” dedi.
Son 7 yılda bilimsel yayın sayısında önemli bir artış sağladıklarını vurgulayan Prof. Dr. Budak, “2017 yılında üniversitemizin yıllık yayın sayısı bin 568 iken, 2023 yılında bu sayı bin 771’e ulaştı. 2024 yılında yayın sayımızın, 2023 yılından daha iyi durumda olacağını öngörüyoruz. Ayrıca, etki değeri yüksek dergilerdeki yayın sayımızda da önemli bir gelişme yaşandı. Önceki yıllarda Q3-Q4 dergilerdeki yayın oranı daha fazla iken, bugün itibarıyla yayınlarımızın yüzde 70’i Q1-Q2 dergilerde yayımlanmış durumda. Yıllık yayın sayısı ve etki değeri yüksek dergilerdeki yayın sayısındaki artış, öğretim üyesi başına düşen yayın sayımızı da artırdı. 2022 yılında 0,48 olan öğretim elemanı başına düşen yayın sayımız, bugün itibarıyla 1,06’yı geçti” şeklinde konuştu.
“Proje ve Patentte Zirvedeyiz”
Ege Üniversitesinin TÜBİTAK başarılarının her geçen yıl arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Budak, “Üniversite olarak yayınlarda gösterdiğimiz performansı, TÜBİTAK proje sayılarında da görmekteyiz. TÜBİTAK nezdinde son 4 yılda proje başvuru ve kabul oranında Türkiye birincisiyiz. Son 7 yılda TÜBİTAK Proje sayımız 356’dan bin 319’a çıkarak yüzde 270 artış sağladı. BAP bütçemizi de son 7 yılda 10 milyondan 470 milyona yükselttik. 2016 yılında 8 olan patent başvuru sayımız, bugün itibarıyla 60’a ulaşmış durumda. 2016 yılında 1 olan patent tescil sayımız ise, bugün 30’a yükseldi. Çıktı odaklı araştırma anlayışımız doğrultusunda patent başvurularında Türkiye birincisi, patentlerin ticarileştirilmesinde Türkiye ikincisi, patentlerin lisanslanmasında ise Türkiye üçüncüsü olarak yer alıyoruz” şeklinde konuştu.
“EgeTeknopark’ı 1000 Firmanın Yer Alacağı Bir Teknopark Haline Getiriyoruz”
Girişimciliğe ve araştırmaya sürekli önem verdiklerini belirten Prof. Dr. Budak, “Üniversitemizde bulunan TEKAUM ve ARGEFAR gibi Uygulama Araştırma Merkezlerimizin yıllık gelirini 10 milyondan 250 milyona çıkardık. Son 7 yılda toplam 1,5 milyar TL araştırma bütçesine fon ayırdık. Ege Derin Teknoloji Fabrikamız 2024 yılında faaliyete geçecek. Yüzde 100 üniversite sermayeli olan Ege Teknopark’ta, 2017 yılında 45 firma bulunurken, bugün 141 firmaya ulaştık. Son 7 yılda Ege Teknopark, 120 milyon dolar ihracat ve 3 milyar 260 milyon TL Türk ekonomisine katkı sağladı. Üniversitemizin kuruluşunun 70. yılı dolayısıyla Ege Teknopark’ı genişletiyoruz; 18 bin metrekare alanda 1000 firmanın yer alabileceği bir teknopark haline getireceğiz” dedi.
“Öğrenci Odaklı Çalışıyoruz”
Öğrenci odaklı çalışmalarını sürdüren Prof. Dr. Budak, “Üniversitemizde öğrencilerimizi evlatlarımız olarak görüyor ve bu doğrultuda çalışıyoruz. Bizim üniversitede var oluş sebebimiz, öğrencilerimizdir. 90’dan fazla öğrenci odaklı uygulama hayata geçirdik. Öğrenci topluluk sayımızı 51’den 93’e, üye sayısını 8 binden 35 bine çıkardık. Yurt kapasitemizi 2 binden 14 bine yükselttik. Öğrencilerimizin araştırma ekosistemine dahil olmaları için her türlü desteği veriyoruz. Sonuç olarak, TEKNOFEST gibi önemli yarışmalardan ödüller kazanıyorlar. 166 engelli öğrenciyi üniversitemizde barındırıyoruz. ‘Engelsiz Ege’ çalışmalarımız kapsamında üniversitemize birçok bayrak ve nişan kazandırdık. İnternet sitemizi tamamen engelsiz hale getirdik. Öğrenci odaklılıkta yeni bir uygulamaya geçiyoruz; her bir akademik birimimizin belirlediğimiz öğrenci odaklılık kriterleri doğrultusunda dönemlik olarak değerlendirip puanlayarak ödüllendireceğiz” dedi.
Uluslararasılaşma vizyonuna değinen Prof. Dr. Budak, “YÖK nezdinde uluslararasılaşma kapsamında pilot üniversite konumunda olan üniversitemizde, 117 farklı ülkeden toplam 2 bin 638 uluslararası öğrenciye eğitim vermekteyiz. Türk yükseköğretim tarihinde, bir üniversitenin başka bir üniversite ile ikili diploma programı yürütmesi şerefine nail olduk. Azerbaycan ile ziraat alanında ikili diplomamızı yürütmekteyiz ve ilk mezunlarımızı verdik. Özbekistan’daki ikili diploma programımızla kalite odaklı eğitim anlayışımızın meyvelerini topluyoruz. Bugün itibarıyla üniversitemiz, uluslararası sıralama kuruluşlarının tamamında yer alan altı üniversiteden biri konumundadır” şeklinde belirtti.
“Dijital Üniversite”
Prof. Dr. Budak, çağın gereksinimleri doğrultusunda dijitalleşme çalışmaları yaptıklarını ifade ederek, “Üniversitemize kazandırdığımız öncü dijital uygulamalar ile akademik ve idari süreçleri, araştırma ve eğitim olanaklarını daha etkin, hızlı ve verimli hale getirdik. Akademik bilgi birikimi, teknik altyapı olgunluğu ve gerçekleştirdiğimiz dijitalleşme girişimleri ile Dijital İnovasyon İş Birliği Platformu’nun kurucu üyelerinden biri olduk. Siber Güvenlik Meslek Yüksekokulu ve Bilgisayar ve Bilişim Fakültesini kurduk. Ege Meslek Yüksekokulumuz bünyesinde Otonom Sistemler Teknikerliği, Oyun Geliştirme ve Programlama, Önyüz Yazılım Geliştirme Ön Lisans Programlarını açarak öğrencilerimize eğitim vermeye başladık. Kampüs tarafında 28 büyük ölçekli yazılımı hayata geçirdik. Hastane tarafından da 12 büyük ölçekli yazılımı uygulamaya koyduk” dedi.
Yaya Öncelikli Yeşil Kampüs Projesini başarıyla sürdürdüklerini belirten Prof. Dr. Budak, “Kampüsümüzde 100 bin metrekare olan yeşil alan oranını son 6 yılda 600 bin metrekareye çıkardık. 2024 Greenmetric sıralamasında bin 477 üniversite arasında 88’inci sıraya yükseldik. Türkiye genelinde devlet üniversiteleri arasında 4’üncü, Ege Bölgesi’nde ise 1’inci sırada yer alarak bölgenin en çevreci ve sürdürülebilir üniversitesi unvanına sahip olduk. Boğaziçi çevre ödüllerinde Ege Üniversitesi ‘En Çevreci Üniversite’ ödülüne layık görüldü. Kampüsümüz şu anda 2 binin üzerinde güneş enerjili led aydınlatma ile aydınlatılmaktadır. Ayrıca sürdürülebilir kampüs vizyonumuzu daha da ileriye taşıyacak güneş enerjisi projesinin ihalesini yaptık ve bu projeyi 2025 yılında hayata geçireceğiz” diye konuştu.
“Sağlık Eğitiminde Referans Merkezi”
Prof. Dr. Budak, Ege Üniversitesi’nin sağlık eğitiminde bir referans merkezi olduğunu vurgulayarak, “Tıp Fakültemiz, TEPDAD tarafından 2026 yılına kadar akredite edilen 8 Tıp Fakültesi içerisinde yer alıyor. 2018 yılında 5 anabilim dalımızın uzmanlık eğitimi akreditasyonu bulunurken, bugün itibarıyla 25 anabilim dalımızın uzmanlık eğitimi akreditasyonuna sahibiz. Hastanemiz, 5 yılda puanını 56’dan 96’ya çıkararak A plus hastane statüsünü elde etti. Hastanemizin 30 yıldır yenilenmeyen cihaz altyapısını son 7 yılda yaklaşık 868 milyon TL’lik yatırım ile yeniledik. Yıllardır bölgemizin ilk Diş Hekimliği Fakültesi olarak eğitim ve sağlık hizmetlerini sürdüren Diş Hekimliği Fakültemizin ameliyathanelerine 25 milyon TL’lik cihaz yatırımı yaparak açılışını gerçekleştirdik. Ameliyathanemizin hizmete girmesi ile Fakültemiz, ‘Ege Üniversitesi Diş Hastanesi’ unvanını almıştır. Sağlık alanında üniversitemize son 7 yılda devletimiz tarafından 1,5 milyar TL destek sağlandı” dedi.
“Sağlık Temalı Üniversite”
Prof. Dr. Budak, “Sağlık temalı” bir üniversite konseptini belirlediklerini dile getirerek, “2019 yılından itibaren Ege Üniversitesini sağlık temalı ve öncü bir üniversite haline getirme sürecindeyiz. Son 5 yılda ortaya yeni bir anlayış ve vizyon koymaya çalışıyoruz. Ege Üniversitesi Ar-Ge Şurasında ortak akılla ortaya çıkan veriler ışığında, Ege Üniversitesinin sağlık teması etrafında tarım, gıda, spor, fen, mühendislik ve sosyal bilimlerle ortak bilimsel araştırmalara yöneliminin ortaya çıktığını görmekteyiz. Bu anlamda bizler de ‘İyi yaşamın merkezi İzmir, Sağlıklı Yaşamın öncüsü Ege Üniversitesi’ mottosu için çalışmaya devam edeceğiz. Sağlık temalı üniversite vizyonumuz doğrultusunda Yükseköğretim Kurumlarına sağlık ve refahı destekleyen kampüslerin olmaları için ortak bir dil, ilke ve çerçeve sunan Okanagan Şartı’nı 2025’in ilk aylarında imzalayarak uluslararası sağlık geliştiren üniversite ağı içerisinde yer alacak ve ülkemizdeki koordinatör üniversite konumunda olacağız” şeklinde açıklamada bulundu.
“70. Kuruluş Yılı”
Prof. Dr. Budak, Ege Üniversitesinin kuruluşunun 70. yılına dikkat çekerek, “2024 yılını Ege Üniversitesine Vefa yılı olarak ilan etmiştik. 2025 yılını da ‘70. Kuruluş Yılı’ olarak kutlayacağız. Ege Üniversitesi artık vizyon yaratan, dünyada rekabet gücü ve görünürlüğü yüksek, yeniliğe açık, kaliteli, istihdamı destekleyen, erişilebilir, kapsayıcı, dijitalleşmeyi ve uluslararasılaşmayı başarmış bir yükseköğretim kurumu haline gelmiştir. Bu vesileyle, üniversitemize verdikleri desteklerden ötürü bir kez daha Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve YÖK Başkanımız Prof. Dr. Erol Özvar’a teşekkür ediyorum” dedi.
Prof. Dr. Budak, “Söz ettiğimiz tüm başarılarımızı sizlerin katkılarıyla inşa ettik. Çatısı altında görev yaptığımız köklü üniversitemizi ulusal ve uluslararası arenada hak ettiği noktaya taşıma hedefiyle attığımız tüm adımlar, sizlerle daha da güçlenmektedir. Hedeflerimiz doğrultusunda gösterdiğiniz yüksek motivasyon ve kararlılık için senato üyelerimiz, öğretim elemanlarımız, idari personelimiz ve burada olma sebebimiz olan öğrencilerimizin her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. 70. yılımızda da ortak başarılarımıza yenilerini eklemek ve üniversitemizi küresel çapta tanınır kılmak için aynı inançla hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı