Dijitalleşme ve Siber Dayanıklılık: İşletmeler İçin 7 Kritik Adım

Dijitalleşmenin Getirdiği Zorluklar ve Siber Dayanıklılık

Dijitalleşme, günümüz iş dünyasının dönüşüm sürecinin en temel yapı taşı haline gelmiştir. İşletmeler, her geçen gün artan dijitalleşme ile birlikte birçok fırsat ve zorlukla karşı karşıya kalmaktadır. Özellikle siber güvenlik alanında yaşanan tehditler, şirketlerin dikkatini çekmesi gereken önemli bir konudur. WatchGuard’ın tehdit manzarasına göre, işletmeler günde ortalama 75.520 siber saldırıya maruz kalmaktadır. Ne yazık ki, PwC raporuna göre bu saldırılara karşı alınan önlemler oldukça yetersiz; çünkü işletmelerin yalnızca %2’si siber dayanıklılık önlemlerini tam anlamıyla uygulayabilmektedir.

Şirketler, piyasa dalgalanmalarından etkilenmemek için nasıl bir strateji geliştiriyorsa, aynı şekilde hassas verilerini de giderek karmaşıklaşan siber saldırılara karşı koruma altına almak zorundadır. WatchGuard Türkiye, Yunanistan ve MEA Bölge Müdürü Yusuf Evmez, işletmelerin siber dayanıklılıklarını artırmaları için 7 kritik adım önermektedir.

1. Parola Yöneticilerini Kullanın

Parolalar, yetkisiz erişime karşı ilk savunma hattıdır. Ancak, zayıf veya tekrar kullanılan parolalar güvenlik açığı yaratmaktadır. Parola yöneticileri, benzersiz ve güvenli parolalar oluşturup saklayarak bu sorunları ortadan kaldırır. Böylece, kullanıcıların parolaları hatırlama zorunluluğu kalkar ve güvenlik riskleri büyük ölçüde azalır.

2. Çok Faktörlü Kimlik Doğrulamasını Kullanın

Çok faktörlü kimlik doğrulaması (MFA), yetkisiz kullanıcıların sisteme erişimini zorlaştırmak için ek koruma katmanları sunar. Saldırganlar bir parolayı elde etse bile, bir mobil cihazdaki geçici kodu veya anlık bildirimi geçmekte zorlanacaklardır. Bu nedenle, MFA, kimlik avı saldırıları gibi yaygın tehditlerin önlenmesi için kritik bir öneme sahiptir.

3. Yazılım Güncellemelerini ve Yamaları Yapmayı Unutmayın

Yazılımların güncel tutulması, olası güvenlik açıklarının kapatılması açısından hayati önem taşır. Düzenli güncellemeler, sistemlerin yeni tehditlere karşı korunmasını sağlar. Kritik güvenlik açıkları için ayda en az bir kez yamanın yapılması önerilmektedir.

4. Uç Nokta Koruması Sağlayın

Uç nokta güvenliği, yalnızca bireysel cihazları korumakla kalmaz; aynı zamanda genel altyapının da güçlendirilmesine katkı sağlar. Bu, düzenli güvenlik denetimleri, proaktif tehdit algılama stratejileri ve olası olayları yönetmek için etkili yanıt planları geliştirmeyi içerir. Gelişmiş bir EDR (Endpoint Detection and Response) çözümü seçmek, sıfır güven politikalarını uygulamak açısından önemlidir.

5. Bir MDR Hizmetine Sahip Olun

En yüksek güvenlik seviyesine ulaşmak için yönetilen güvenlik hizmetlerinden yararlanmak gerekmektedir. 7/24 hizmet veren bir MDR (Managed Detection and Response) ekibi, siber tehditleri sürekli izleyerek varlıklarınızın korunmasını sağlar, olası bir saldırıda hızlı müdahale imkanı tanır.

6. DNS Filtrelemesi Yapın

DNS filtreleme, kurumsal ağdan web sitelerine erişimi analiz ederek tehlikeli içerikleri engeller. Bu sayede, kullanıcıların yanlışlıkla kötü amaçlı kaynaklara erişme olasılığı önemli ölçüde azalır.

7. Siber Güvenlik Eğitimi Verin

Çalışanların günlük alışkanlıklarının kurumun güvenliğini nasıl etkilediği konusunda bilgi sahibi olmaması sık rastlanan bir durumdur. Onlara en iyi uygulamalar hakkında eğitim vermek, insan hatalarını azaltır ve siber saldırılara karşı savunmayı güçlendirir.

Şirketinizi Korumak İçin Bütünsel Bir Yaklaşım Benimsemek Önemlidir

Siber saldırılara karşı gerçek bir dayanıklılık elde etmek için, kuruluşunuzun tüm seviyelerini kapsayan bütünsel bir yaklaşım benimsemek gerekmektedir. Bu bağlamda, bütünleşik güvenlik yeteneklerine sahip bir platform, yönetimi kolaylaştırır ve tehditlere yanıt verme yeteneğini artırır. Örneğin, WatchGuard’ın Bütünleşik Güvenlik Platformu, otomasyon, entegrasyon ve merkezi görünürlük sunarak güvenliği artırır. Bu yaklaşım, operasyonel maliyetleri düşürürken güvenlik ihlallerine karşı etkili bir koruma sağlar. Ayrıca, kuruluşunuzun özel ihtiyaçlarını anlayan ve proaktif destek sunan güvenilir bir MSP (Managed Service Provider) ortağı ile iş birliği yapmak, işletmenizin dijitalleşen ortamda en değerli varlıklarını koruma konusunda büyük bir fark yaratabilir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir